25 Kasım 2013 Pazartesi

25 KASIM 2013




      Otuzumdan sonra... 18'li yaşlarımda o kadar uzakta zannettiğm bir yaştı ki benim için anlatamam. O zamanlar benim için 25 yaşa kadar "genç", 25-30 yaş arası olgun, 30 ve sonrası "orta yaş", 40 üstü zaten "yaşlı" demekti. Şimdi ne mi düşünüyorum? Tabi ki gülüyorum o zaman aklımdan geçenlere.. Nasıl da acımasızmışım yaş meselesinde. İnsan yaş aldıkça çok değişiyor tabi ki ama bazı özelliklerinden de hiç ödün vermeden aynı kalmayı becerebiliyor. 7'sinde neyse 70'inde de o aslında. Benim için otuzumdan sonra değişen tek şey aldığım hamilelik haberi oldu tabi ki :) Gayet bencil ve kendini düşünerek yaşayan ben şu andan itibaren nasıl bir tutum sergilerim ben de çok merak ediyorum doğrusu :)

        Öncelikle blog yazmaya nasıl ve neden karar verdim. Aslında yaptığım iş çok sıradışı değil tabiki. Çünkü gebeliğini hafta hafta blogunda yazan bir sürü anne adayı var. Zaten amacım farklı bişey yapmak değil. Ama benim için çok da sıradan değil bir şeyler yazmak. Çünkü bugüne kadar  kitap okumanın ötesine gidememiş biriyim. konuşurken gık demeyen ben, konu yazmak olunca öğrenciliğimden bu yana kalemimi bir türlü oynatamam. Ama bu aralar çok  farklı bir heyecan içindeyim. Bugüne kadar hamile kadınların sürekli bunu anlatmalarını "yok ben organik besleniyorum, bunları asla yemiyorum, her gün mutlaka yürüyorum, şöyle bulantım var aman da pek duygusalım" şeklindeki cümlelerini duydukça içimdemden "sanki hamile kalan tek kadın sensin" derdim. Ya da bebeklerini dünyaya getirdikten sonra sürekli çocuklarından bahsetmelerine içten içe hep gülmüşümdür. Bu yüzden de olabildiğince çoluk çocuk sahibi arkadaşlarımla bir araya gelmekten genelde kaçmışımdır. Hala bu tip durumlarla dalga geçiyorum o ayrı ama artık neden sürekli bunu anlatmak istediklerini sanıyorum anlamaya başladım. Öyle yoğun duygular yaşıyor ki insan ve içinde öyle bir büyük sevinç hissediyor ki bunu sürekli kim olursa olsun alakalı alakasız anlatmak istiyor. İşte ben de tam bu noktada o dalga geçtiğim anne adayları ile kendimi  aynı pozisyona düşürmemek için blog yazmaya hafta hafta yaşadıklarımı, ay ay da fotoğrafımı paylaşmaya karar verdim. Belki bu blog sayesinde biraz olsun içimi dökerim de böylece çevremdekileri fazla bunaltmam. Zaten fazlasıyla çok konuşan biriyim. Bir de bu duygu yoğunluğu eklenince insanlara illallah detirtmek istemiyorum :) Durumum budur işte.. ve ufaktan gebelik hikayeme de başlamak istiyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder